Stüdyomuz da özellikle Klasik Yoga dersini uygulamamız da ki sebep, içsel bir yanı olması, Batı’nın ne yazık ki çoğunlukla Yoga’yı kültür fizik hareketlerinden oluşan bedensel bir uğraş olarak görmesi ve dışta, kabukta kalmasıdır.

Halbuki gerçek özü, faydası içseldir, içte saklıdır. Gördüğümüz kadarıyla bu durum az bilinmektedir. Uzakdoğu’da ise Yoga mistik bir anlam taşıyıp, yavaş yavaş Yogilerin seçilmiş, hak eden, etik değerlere önem veren öğrencileriyle paylaşması sayesinde gündelik yaşama neredeyse tüm Dünya’da girmiştir.

Aslında bu kadim öğreti, yani Klasik Yoga; fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal, bütüncül nadir öğretilerden biridir. İnsanın kendi potansiyelini açığa çıkaran uygulamalar metodudur.


Bireyin sağlık durumu, huzur ve mutluluğu ile ilgilenerek egzersizlerinde vücut, zihin, nefes ve bilinci birleştiren çok özel bir disiplindir.
Başka bir deyişle Klasik Yoga, vücudu ve zihni arındırarak kişinin gerçek doğasıyla birliğine erişme pratiğidir.
Klasik Yoga dinsel bir olgu, politik hareket ya da bir inanç değildir. Tüm kültürlere, inançlara, milletlere yani kısaca insanlığa, doğaya saygılıdır. Çünkü en önemli değerleri arasında şiddetsizlik (ahimsa) yani sevgi vardır.


Bu sebeple insanın yüksek güdüleri olan şefkat, işbirliği ve barışı beslemektedir.Eğer disiplinli bir şekilde emek verilip uygulanırsa Klasik Yoga, insanın olumlu özelliklerini ortaya çıkarma ve eksikliklerini azaltma gücüne sahiptir.